19 Ekim 2025, 12:09 tarihinde eklendi

Gençliğin Bunalımı: Niçin?

Gençliğin Bunalımı: Niçin?

Son dönemde ilk İslâmî gençlik hareketi 1970’li yıllarda oluştu. Bugün siyasette öne çıkan altmış yaş üstü siyasi figürlar o gençlik hareketinde yetişti.

Bu ilk hareket, geçmişin manevi mirası ile günün fikri yoğunluğunu buluşturduğundan çağın insanına hitap edebildi.

İkinci gençlik hareketi 1990’lı yıllarda ve Solun arka planda kaldığı bir ortamda boy gösterdi. 1980 öncesinin ve günün yoğun fikri ortamında muazzam bir İslâmî ideolojik birikimle kısa sürede büyüdü, on binlere ulaştı.

İslam hep çifte kanatlıdır. Fikir ve zikir birliği de o çifte kanatın gereklerindendir. 90’lı yılların gençliği, ideolojik donanımına karşı, farzlar dışında zikirden uzak kaldı.

Zikir, her anın gereksinimidir. Ama özellikle yalnızlık, boşluk ve bunalım zamanlarında zikrin yoğunluğuna ihtiyaç duyulur.

90’lı yılların yoğun sohbet, dostluk ve buluşma ortamında zikir yoksunluğu hissedilmedi.  28 Şubat gelip çattığında yalnızlık, boşluk ve bunalım baş gösterdi.

Postmodern darbeciler, boşluğu gördüler. 1970’li yıllarda Solun etkisizleştirilmesi için öne sürülen sevgençliği, Marks çağını aşan Freud çağına geçen dünya ile de uyumlu olarak zevkgençlik (zevkperizm) ile güne uyarladılar.

Gençlik, darbeden sonra yoğun fikri ortamdan yoksun kalmıştı, ona bir de Sünni veya Şii görünümlü Selefçi-Sûfi çevrelerin ideolojik karşıtı ve çağlar öncesi tartışmalara götüren yorucu, bunaltıcı polemikleri eklendi. Neticede bu polemikler gençliği bunaltırken zevkperizm onları sosyal medya ve diğer yollar üzerinden eğlenmeye çağırdı.

2010’lu yıllardan bu yana Müslüman gençlik, İslâmî düşünce evreninden uzak olduğu gibi, çağın ideolojilerini bilmekten de uzaktır. Karşımızda genellikle fikirsiz ama anne-babasının yaşam tarzını koruma kaygısında bir gençlik var. Anne babalar da zaman içinde ve kimileyin tutarsızlaşınca ya da tutarsız görününce gençlerin o mirası koruma azimleri de zarar gördü. Gençlik, romantik boşluğunu aşk hikayeleri ve milliyetçilikle doldurmaya başladı.

Fikir sahibi gençlerimiz zikirsiz, zikir ehli gençliğimiz ise fikirsizidir.

İdeoloji, tek başına zevkperizmle baş edemez, ideolojisizlik ise iskelet oluşturamaz. İslâmî kesimin genç nesilleri, ideolojisiz kalmış durumdalar. Biz galiba neo-liberal çağda kendimizi post-ideoloji söylemlerine fena kaptırdık. Bunun cezası ise yarınlarımızın kaybıdır.

Sonuç olarak sorunumuz, fikir ve zikir birlikteliği yoksunluğu ile tutarsızlıktır. Çözüm  fikir ve zikir birliğinin yanında her gençlik hareketinin yeni bir başlangıç olduğunu gençlere kavratmak, onları önceki kuşağın tutarsızlığı ile bunalmaktan uzaklaştırmaktır.

 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *